Sevgili Ünsal Ünlü bu Cuma günü yayınında Jose
Saramago’nun zirveye ulaştığı ‘Körlük’ kitabını işleyeceğini duyurdu (Youtube
üzerinde)
‘Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir’
Kitabı okuduktan sonra kitap hakkında birçok
kaynak okudum, haliyle bu kadar güzel kitap okununca insan kitap hakkında
araştırma yapmak istiyor ve kitap hakkında inceleme yazarken de okuduğu
yazıların etkisinde kalabiliyor, onun için bazı cümlelerim okuduğum yazıların
etkisindendir ve tabii Saramago'nun cümleleri de mevcut.
Hayatımız gören gözlere göre planlanmış. En
temel ihtiyaçlarımızı bile gözlerimiz olmadan karşılayamayız. Çevremizde
kimsenin göremediği, ihtiyaçlarını karşılayamadığı, birbirine yardım edemediği
ve hayatta kalmak için her türlü kaosun olduğu bir dünya düşünebilir miyiz?
Kitabı okurken, bir felaketin karşısında kalan
insanoğlunun nasıl ilkelleştiğini, hayatta kalabilmek ve açlığa direnebilmek
adına nasıl vahşileşeceğini ve insanı insan yapan bütün etik değerlerin nasıl
kaybolacağını göreceksiniz.
İnsan doğasının inkar edilemez kötü yanlarını
ve vahşetini gözler önüne seriyor. Saramago’nun insan aklının körlüğü için
kullandığı bu eşsiz bakışı ; Siyaseti, devletleri, dini ve bize öğretilen ahlak
kurallarını sorguluyor. Biröportajında ;Yazdığı en zor roman ‘Körlük’ romanıymış,
yalnız buradaki körlük İnsan aklının körlüğüne dem vurmasıdır. Bunu da şöyle
açıklıyordu;’’Bir yandan gezegendeki kaya oluşumlarını incelemek için marsa
adam gönderiyoruz. Âmâ bu dünyada milyarlarca insanın aç kalmasına göz
yumuyoruz. Bu büyük bir çelişki.‘’
Dolayısıyla kitapta geçen körlük, esasen bir
uyanış ve ikiyüzlülük, hırsızlık, istismar, yolsuzluk, ahlâksızlık, onursuzluk
gibi toplumun iliklerine dek işlemiş; fakat örtbas edilmeye hatta görmezden gelinmeye çalışılan
gerçekliklere tutulmuş bir aynadır. Bu aynada kendini ilk defa çırılçıplak
gören insanlar, erdemleri ve ahlâkî değerleri de sorgulamaya başlar. Saramago,
burada “görme” olgusunu bir ölçek olarak öne çıkarır. Herkese iyi okumalar
dilerim.